T A K D İ M

 

          Ondört asır önce bütün dünya fikri, ilmi, ictimai cihetinden büyük bir karanlık deryasına dalmış bir halde iken Hidayet güneşi doğdu ve ufuklara yücelib o karanlığı aydınlattı, doğru yolunu gösterib, ilerleme yükselme ve kazanma planını çizdi.

         İşte o güneş Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimizin taşıdığı Peygamberlik güneşi idi, o anda kendisini cenabı Allah

“24-fatır”  Hak kitabla, müjdeci ve korkutucu

“46-Ahzab” Ve Allah yoluna davet edici izin ve müsaadesiyle doğru yolu ışıtıcı

Bütün insanlara Peygamberlik vazifesiyle mükellef edilip ve

“158-A’raf”= Ya Rasul Deki: Ey insanlar! Ben sizin cümlenize Allahın Resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü ve tasarrufu O’nundur, O’ndan gayri ilah yoktur, diriltir ve öldürür. Allah’a ve Allah’ın Kelimatına inanan Rasulu Ummiye iman edin ve ona tabi olun. Taki hidayete erişesiniz ve

“107 Enbiya” Ya Rasul! Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik ve

“28 Sebe” Ya Rasul! Biz seni ancak bütün insanlara müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik. Sonra Sallallahu Aleyhivesellem Efendimiz islam hükümlerini bildirmekle mükellef edildi.

“67-Maide” Ey Rasul! Rabbin tarafından indirilen hükümleri tebliğ et, diye emr olundu ve rasulu Ekrem Efendimiz de bildirdi ve öğretti.

         Sonra, Cenab-ı Allah, Rasulune inananlara

“92-Maide” Allaha itaat edin, Rasulune itaat edin ve

“80 Ennisa” Rasule itaat eden, Allaha itaat etmiştir ve

“7 Haşr” Rasulun verdiği emirleri kabul edin, Nehyettiği şeylerden sakının.

         Daha sonra

“65-ennisa” Rabbin hakkı için ki: Aralarındaki ihtilaflarında sana hükm ettirip ve hükmüne de nefslerine ağır bulmayarak hükme tam teslimiyetle razı olmadıkca onlar inam etmiş olmazlar.

         Sonrada

“10-feth” sana biat edenler Allah ile biat etmişlerdir. Allahın kudret eli onların elleri üzerindedir. Ahdinden dönen kendi ahdini bozar. Allah ile ahd eylediği şeyi yerine getirene Allah pek yakında büyük ecr ve mukafat verecektir, buyurulmuştur. Cenab-ı Allah Kur’an’ında, Rasülüne

“44-Nahl” Kendilerine nazil olan emr ve Nehy-i insanlara beyan etmek için de sana Kur’anı gönderdik ki, belki düşünürler. Buyruldu ve Rasul-ü Ekrem: (Bana; Kur’an verildiği gibi, Kur’andaki kadar da emr ve nehiy kararları verildi) “Ebu Davud sünen kitabı”

         Ve rasulu Ekrem, Cenabı Allah’tan aldığı Kur’an ile diğer emirleri insanlara bildirdi ve Cenab-ı Allah’ın nimetini insanların üzerine tamamladı. Ve Kendilerinden sonra da bu vazifeyi yürütmek ve yaymak için Hülefai raşidine emanet etti, ve buyurdu ki: “Benim sünnetim (yolum) ile doğru yola görütürülen Hülefai raşidinin yoluna göre  hareket edin, iyice yapışın ve hiç terk etmeyin” “Ebu Davud Sünen kitabı C. 2, S. 506” Diye buyurdu.

         Rasulullah Efendimiz bu fani dünyadan ruhlet ettikten sonra, Müslümanlar Rasulullah Efendimizin sünnetini aynen Kur’an-ı Kerim emirleri gibi kabul ettiler ve Canabı hakkın emrine göre hiçbir fark görmediler ve Allah’ın dinine sünneti Peygamberi’yi ikinci bir kaynak olarak hüsnü kabul ettiler. Ve İslamiyyeti Kur’an ile sünnet olarak tanıdılar.

         Dolayısiyle Müslüman kardeşlerimize namazda Kur’an-ı Kerimden okuma miktarının sünnete göre hükümlerini isbat eden şu eseri takdim ederken Rasullullah Efendimize salatu selam eder, Müslüman kardeşlerimize faydalı olmasını Cenabı Allah’dan dilerim.

                                                                                                              NAŞİR